Capitol Tepesi, Roma Forumu ve Campus Martius arasında kalan ve Roma kentinin ünlü yedi tepesinden en yüksek olanı. 16. yüzyılla birlikte, Capitolino Roma diyaleğinde Campidoglio haline geldi. Modern İtalyancada campidoglio aynı zamanda herhangi bir capitol binasını da kasteder. Benzer şekilde İngilizce capitol sözcüğü, Capitoline den türetilmiştir. Capitol, görece birkaç antik kalıntı içerir ancak çoğu orta çağda yapılmış bir piazza etrafındaki saraylar tarafından tamamen örtülmüştür (şimdi Capitol Müzesi). Bu alanın büyük bir kısmının mimarisi Michelangelo tarafından biçimlendirilmiştir.
Tepe'de antik döneme ait Capitoline Triad adında, Roma'nın beşinci kralı Yaşlı Tarquin tarafından yapımına başlanan bir tapınak vardı. Şehrin en büyük ve en güzel tapınağı olduğu kabul edilir (günümüze çok az kalıntısı ulaştığı halde) ve belki de kalıntıları ve kült heykeli günümüze kadar ulaşmış olan erken dönem Etrüsk Veiovis tapınağı üzerine kurulmuştur. Şehir efsaneleri, Tarquin'ın emri üzerine Jüpiter tapınağı'nın temel kazıları sırasında ortaya çıkarılan insan iskeletleri (Baş kelimesinin latince karşılığı caput tur) ile başlar.
Sabinler, sessizce emekleyerek Hisar'a çıkmışlar ve kötü şöhretli Vesta Rahibesi Tarpeia tarafından içeri alınmışlardır. Tarpeia bu yüzden, ihanetinin bedeli olarak merdivenlerin başından aşağıya doğru yuvarlanmış ardından da bıçak gibi keskin Tarpeia kayalıkları'ndan aşağı atılmıştır. Galyalı Senoneler'in, Allia Nehri savaşının ardından MÖ 390'larda orta-Doğu İtalya'ya akın ederek yerleşmeye başlamaları sırasından barbarların elinden kurtulan Capitol Tepesi, Roma'lılar tarafından savunma amacıyla kuvvetlendirilmişti.
Julius Caesar, Triumph sırasında geçirdiği kazayı, İç Savaş sırasında yaptıklarından dolayı tanrı Jüpiter'in gazabı olarak yorumlamış ve tepeye ve tapınağa kötü talihinden kurtulmak için dizlerinin üzerinde çıkmıştır (yine de, altı ay sonra öldürülmüş ve sonra Brutus ve diğer suikasçiler kendilerini tapınağın içine kilitlemişlerdir.) 1. Vepasian'ın kardeşi ve yeğeni'de Dört İmparator Yılı'nda (69) tapınakta kuşatılmışlardır.
Piazza ve tepenin zirvesinin altında yer alan Tabularium (arşiv binası), 1. yüzyıl'da yapılmış aynı adı taşıyan ve Roma devlet kayıtlarının tutulduğu bir binadır. Tabularium, geriden Roma Forumu üzerine doğru bakar. Tabularium'un kendi yapısının yanında ilgi çekici bir diğer yanı da Veiovis tapınağı'dır.
Santa Maria in Aracoeli Kilisesi meydana bitişik, bir zamanlar tepenin zirvesinde duran antik arx ya da hisar yakınlarında konumlanmıştır. Bu gün halâ kalıntıları görülebilen 4 adet dükkânın bulunduğu Roma insula sının temelidir.
Ota çağ'da tepenin kutsal işlevi, Roma'nın halk hükümetinin merkezi olma rolü yüzünden zayıflamış ve 11. yüzyıl'dan itibaren yerleşim yeri olarak eski önemine yeniden kavuşmuştur. Şehrin yönetimi sıkı bir şekilde Papalık kontrolü altındaydı ancak Capitol, Cola di Rienzo'nun yeniden hayat bulan Cumhuriyeti gibi dramatik kentsel direniş hareketinin sahnesiydi. Bir sonuç olarak piazza halihazırda 16. yüzyıl'da yapılan binalar tarafından kuşatılmıştı.
Piazza del Campidoglio ve günümüze kadar ulaşmış olan sarayların mevcut planları, Rönesans'ın ünlü ismi, sanatçı ve mimar Michelangelo Buonarroti tarafından 1536 - 1546 yılları arasında yapılmıştır. Şöhretinin büyüklüğü nedeniyle, 1538 yılında şehri ziyaret edecek olan Kutsal Roma İmparatoru Charles V'i yeni Roma'nın sembolü olacak bir yapıyla etkilemek isteyen Farnese Papa Paul III tarafından bizzat yetkilendirilmiştir.
Michelangelo'un meydan ve saraylar için ilk yeniden kurma denemesinin tarihi 1536 yılındandır. Fiilen Capitol'ün klasik yönlendirmesini, sembolik bir jest olarak Roma'nın, Roma Forumu'na bakan şehir merkezinin yönünü ters çevirerek, bunun yerine Papalık Roması'na ve Hristiyan Kilisesi St. Peter Bazilikası'na doğru aktarmıştır.
Cordonata, piazza ve merkez saray, şehirsel "kült ekseni" nin başlangıcıdır ve yıllarca İtalyan bahçecilik planlarına örnek olacak ve sonunda Fransa'da (Giedion 1962) gerçekleşecektir.
Planın ilerlemesi oldukça yavaştı: aslında çok azı Michelangelo'nun sağlığında bitirilmişti ( "Cordonata" henüz yerinde yoktu ve işlerin nasıl gittiğini görmek isteyen imparator ve maiyeti tepeye forum tarafından tırmanmıştı) ancak çalışmalar onun planınan sadık kalınarak sürdü ve Campidoglio, üç yüz yıl sonra bitirelecek olan yol döşemeleri hariç 17. yüzyıl'da tamamlandı.
Étienne Dupérac'ın gravürünün kuş bakışı görünüşü, Piazza del Campidoglio daki boşluk problemlerinin Michelangelo tarafından nasıl çözüldüğünü gösterir. Yeni ön yüzleriyle saraylar bu trapezoid alanını merkez alıyorlardı ve cepheleri birbirlerini kare olarak karşılamıyordu. daha da kötüsü tüm yapılar topluluğu eğimliydi (gravürde sola doğrudur). Michelangelo'nun çözümü radikaldi. Yeniden modellenen üç saray bu ikizkenar yamuk meydan etrafından uyumlu bir şekilde bir birlerine "Cordonata" denilen merdivenler yardımıyla bağlanıyordu. Kusursuz yapı formları kullanılamayacağından, yollar görünüşte oval ama aslında yumurta sırtıydı ve bir köşeden diğerine doğru daralıyordu. Traverten plan döşeme sistemine mükemmel uyuyordu: düşük basamaklar başlıyor ve eğimin zorlamasıyla döşeme sistemi içinde kayboluyordu. Merkezde yavaşça eğimleniyor böylece devasa bir yumurta dilimi üzerine duruluyormuş izlenimi uyandırıyordu ancak bu yumurta Michelangelo'un tarihçisi Charles de Tolnay'ın da işaret ettiği gibi (Charles De Tolnay, 1930) dünyanın merkezindeki şehrin merkezinde gömülüydü. Birbirine geçmiş on iki köşeli bir yıldız, bir takım yıldızına ince bir göndermeydi ve Caput mundi, yani "dünyanın tepesi." olarak adlandırılıyordu. Bu döşeme şekli, belki de Hristiyanlıktan daha az önemsiz olarak algılandığından papalar tarafından hiçbir zaman uygulanmamıştı. Benito Mussolini, 1940 yılında Michelangelo'nun planına uygun olarak döşemenin tamamlanmasını emretti.
Tam ortada ve Michelangelo’nun hiç hoşlanmayacağı şekilde, Filozof imparator Marcus Aurelius'un antik dönemden günümüze kadar ulaşmış bronz bir atlı heykeli vardır. Michelangelo onun için alçak gönüllü bir kaide hazırlamıştı. Bu heykelin Hristiyan kilisesinin himayesinde orta çağda ayakta kalabilmesinin tek nedeni, Roma'da Hristiyanlığa yasal olarak izin veren ve 337 yılında hasta yatağında bir Hristiyan olarak vaftiz edilen İmparator I. Konstantin'a ait bir heykel olduğunun düşünülmesidir. Şu anda görülebilen modern bir kopyasıdır ancak orijinali hemen yakınlardaki Palazzo dei Conservatori'dedir (Konzervator Sarayı).
Michelangelo, İki resmi Roma kent hükûmeti binası, Palazzo dei Conservatori, Senatorio, ve son olarak da Nuovo saraylarının ön cephelerini planlamıştır. Her üç saray'da şu anda Capitoline Müzesi'ne ev sahipliği yapmaktadır.
Palazzo dei Conservatori, orijinal adıyla Palazzo Caffarelli, orta çağ'da yerel bir yönetici için MÖ 6. yüzyıl'da yapılmış olan ve Jupiter "Maximus Capitolinus" a adanmış olan bir tapınağın üzerine yapılmıştır. İki kata yayılmış, Korinth pilasterleri sırası ve yardımcı İyon sütunları'nın loggia açıklığı ve ikinci kat pencereleri yanlarında bulunduğu devsütun düzeni'nin ilk kullanımıdır. Bir diğer devsütun düzeni kullanımı da daha sonraki yıllarda St Peter Bazilikası'nın dış cephesinde görülecektir. Ön cephesi, hem 1530'da Michelango tarafından hem de daha sonraları defalarca yenilenmiştir.
Bu gösterişli yapı, 13. ve 14. yüzyıllarda daha önceleri Roma Devlet Arşivi olarak kullanılan Tabularium'un üzerine inşa edilmiştir. Tabularium'a ait Peprino mermer bloklar, hem sarayın sol tarafında hem de çan kulesinin köşesinde yeniden kullanılmıştır. Şu anda Roma Belediye binası olarak hizmet vermektedir. Michelango tarafından planlanmış iki rampalı merdivenlerle ulaşılır. Merdivenin önündeki çeşme, hem Tiber ve Nil nehir tanrılarını hem de Dea Roma yı (Minerva) tasvir eder. Çan kulesi 1578 ve 1582 yılları arasında Yaşlı Martin Longhi tarafından inşa edilmiştir. Günümüzdeki fasade'si Giacomo della Porta ve Girolamo Rainaldi tarafından çizilmiştir.
Piazza ve Aracoeli kulesinin köşesindeki Palazzo Nuovo ya da "yeni saray" ın yapımına 1603 yılında başlanmış, 1654 yılında tamamlanmış ve 1734 yılında halka açılmıştır. Fasade'si Palazzo dei Conservatori'nin kopyasıdır. Başka bir deyişle, Michelango'un Palazzo dei Conservatori'yi yeniden planlarken yaptığı mavikopya'sından yapılan özdeşidir.
Balustrade, Michelangelo'nun tasarımlarından en etkili olanlarından birisi olup, devasa pilasterlerin tepeleri bir heykel olarak sona erer. Korkulukları dekore eden Castor ve Pollux'a ait iki devasa antik heykel, Michelangelo tarafından konumlandıkları yerde olmayıp Palazzo del Quirinale'nin önündedirler.
En eski ve en çok basamağı olan ve Aracoeli'ye uzanan merdivenler, Michelangelo tarafından anıtsal, rampalı, geniş bir merdiven (cordonata) olarak yavaşça ve aşamalı olarak yukarıya, tepedeki piazza'ya ulaşmak için yeniden tasarlanmıştır. Atlıların, atlarından inmeden tepeye kadar çıkmalarını sağlamak için geniş yapılmışlardır. Merdiven trabzanlarının başlangıcında, siyah bazalt'tan iki Mısır aslan'ı bulunur ve kaideleri üzerinde Castor ve Pollux'un mermer sunumları bulunur.
Siegfried Giedion, 1941,Space, Time and Architecture,(Uzay, Zaman ve Mimari),
Orijinal kaynak: capitol tepesi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page